28 Aralık 2013 Cumartesi

Namuslu Bildiğim Karımı Başkasıyla Sikişirken İzledim

Namuslu Bildiğim Karımı Başkasıyla Sikişirken İzledim
Ben Afyondan Mahmut, 38 yaşında evli bir erkeğim. Karım Sultan 36 yaşında, 1.60 boyunda, esmer, hafif balık etinde, kapalı bir kadındır. Aslen Konyanın bir kasabasındanız. Karımla geçen sene iki haftalık memleket ziyaretine gittiğimizde, karımın teyzesinin oğlunu olan Ademin evinde kalacaktık. Adem, babası gibi hanzo tipli, kaba saba, esmer bir adamdı. Oraya varışımızın ikinci günüydü, karımı teyzesinin oğlunun evinde bırakıp, ben eski arkadaşlarımı görmek için atladım bir minibüse Konyaya gittim. Arkadaşlarla görüştükten sonra akşam tekrar kasabaya döndüm. Eve giderken yolu kısaltmak için bahçe içlerinden geçiyordum. Az ilerde Ademin arabasını tenhada park etmiş halde görünce yanına gideyim diye yolumu değiştirdim. Yaklaşınca arabanın içinde yalnız olmadığını görüp merkla dikkatlice baktım, bir kadınla şevişiyorlardı...


Rahatsız etmemek için önce sesizce uzaklaşmak istedim, ama merak ya bu, sonra fikir değiştirip, biraz daha yaklaşıp, çalıların arkasından gizlice izlemeye karar verdim. Arabadaki kadın kesinlikle kendi karısı değildi, Adem karısını bir başka kadınla aldatıyordu. Ama kiminle? Bunu görmek için sessizce biraz daha yaklaşıp seyretmeye başladım. Adem oturuyordu, kadın da herhalde Ademin yarağını yalıyordu, kadının sadece saçlarını görebiliyordum, kafası piston gibi inip kalkıyordu. Adem, “Yala aşkım yala, yarağımın hepsini al ağzına! O salak kocan iyi sikememiş seni, karı nasıl sikilir şimdi gösterecem sana, o boynuzlu kocanın da boynuzları büyüsün!” diyordu. Arada sırada da, “Amına koyduğumun orospusu iyi yala, dişleme!” diye küfür ediyordu. Şimdi Ademe sakso çeken kadının kim olduğunu daha çok merak etmiştim. Bu böyle 15 dakika kadar sürdü. Ben de onları izlerken yarağımı çıkarmış 31 çekiyordum...

Kadın birden kalkıpta külodunu çıkarınca, arabadaki kadının karım Sultan olduğunu gördüm ve beynimde şimşekler çaktı! Ama ne yapabilirdim ki? 15 dakikadır karım yarak yalıyor ben de izliyordum ve üstelik de aşırı derecede tahrik olmuştum. Biraz yarağım iner gibi oldu, ama ben bunları düşünürken karım Ademin yarağına oturunca, yarağım yeniden sertleşti. Karım arabanın arka koltuğunda inip kalkarak Ademin yarağın yiyordu ve bundan da aşırı zevk alıyordu ki, bu her halinden belliydi. Saçları sağa sola savrularak zıplıyor ve “Ohhh erkeğim, sikicim!” diye çığlıklar atıyordu. Bu arada bende de kıskançlık ve ihtiras bir olup zevke dönüşmüş, karımın karşımda teyzesinin oğlu tarafından sikilmesinden zevk alır hale gelmiştim. Karışık duygular içinde karımın sikilişini seyrederken, onlar çığlık çığlığa sikişlerine devam ediyorlardı...

Az sonra arabadan dışarı çıktılar. Karım eteğini beline toplayıp arabanın kaportasına ellerini dayayarak Ademe domaldı. Adem de yanaşıp karıma arkadan amına kökleyince, karım yeniden başladı inlemeye. Adem de hızlıca pompalıyordu karımın amına. Bu böylece 10-15 dakika sürdü, sonra karım titreyerek şiddetli bir biçimde orgazm olup boşaldı. Karımdan hemen sonra Adem de böğürerek karımın amına boşaldı ve üzerine yığıldı. Bense 31 çekerek çoktan boşalmıştım, yavaşca geldiğim gibi sessizce ordan uzaklaştım, karmakarışık duygularla eve gittim. Onlar da iki saat saat sonra geldiler. Bu iki saatte kesin sikişmeye devam ettiler. Güya akraba ziyaretine gitmişler de, ordan geliyorlarmış. Ben bir şey diyemedim tabi, gördüklerimi görmezden gelip, namuslu sandığım karımla evliliğimi sürdürmeye karar verdim.

Orda kaldığımız iki hafta boyunca, onlara çaktırmadan ortam hazırlayıp karımla Ademin sikişmelerini gizlice seyrettim. Müthiş heyecanlı oluyordu ve hayatım dahada zevklenmişti. Şimdi Afyona döndük ve ben başkalarının da karımı sikmesini nasıl arzuluyorum bilemezsiniz. Nasıl olur, kimle olur bilmiyorum ama, gizlice karımın sikişmesi için ortam yaratmaya çalışıyorum.

Kocamla Gerdek Gecesi Sikişmemiz

Kocamla Gerdek Gecesi Sikişmemiz
Merhabalar Sex Hikayeleri okurları Ben Hataydan Esma, 24 yaşındayım, 1.65 boyunda, ela gözlü, sarışın, vücudu güzel bir kadınım. 4 aylık evliyim ve ben de burada çok sevdiğim kocamla gerdek gecemi anlatmak istiyorum. Kocam benden 2 yaş küçük ve sarışındır, boy olarak da benden biraz uzun, biraz da kiloludur. Kocam, ben Lise 3’te iken, gittiğim bir düğünde görüp aşık olmuştu bana, ama o Lise 1’deydi. Ben Liseden sonra Üniversiteyi okudum ve Mühendis oldum. Kocam babadan zengin olduğu için okumadı. Ben de onu çok sevmeme rağmen, yaşça benden küçük olduğu için onunla evlenmek istemedim. Onunla evlenmek istemediğim için çok geceler ağladığını söylemişti. Ne yapıp edip araya tanıdıkları koydurdu ve beni istemeye geldiler. Çok zengin ve tanınmış bir ailesi olduğu için akrabaların baskısıyla, zorla da olsa sonuçta onunla evlendim...


Gösterişli bir düğün dernekten sonra, gerdek gecemizi geçirmek için evimize gittik. Kocam çok kibar biridir, beni gerdeğe zorlamadı, “Sen kendini hazır hissedince yaparız!” dedi. “Tamam.” dedim, ama ben gerdeğe hazırdım. Kocam gelinliğimi çıkarmama yardım ettikten sonra üzerimi rahatça değiştirmem için dışarı çıktı, balkonda sigara içmeye. Ben de bu arada Sexy geceliğimi giyindim, yatakta kocamı bekliyorum. Kocam sigarasını içtikten sonra yatakodamıza yanıma geldi ve o da soyundu yatağa girdi. Öpüşmeye başladık, ama nasıl. Öpüşmekten dudaklarım sızladı. Kocam sırtüstü uzandı ben onun üzerine uzandım, yine öpüşüp elleşiyoruz. Sonra beni altına aldı ve geceliğimi çıkardı, hemen boynumdan öpmeye başladı. Kocamda 8 yılın hasreti var tabi, nasıl öpüyor yalıyor boynumu boğazımı. Ama ben de bu arada zevkten inliyorum...

Ben bacaklarımı ayırmışım, amım sulanmış bir şekilde, içime girmesini ve kızlığımı bozmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Sonunda kocam kalkmış sikini tutarak yavaş yavaş amıma sokarken acıdan kıvranıyordum. Tamamını amıma soktuktan ve bekaretimi bozduktan sonra içimde biraz bekledi. Acım geçince ileri geri yapmaya başladı. Çok zevk alıyordum. Bir yandan öpüşüyorduk bir yandan sikişiyorduk. Boynumu yüzümü öpmesi beni daha çok kıvrandırıyordu. Kocam başımı iki elinin arasında tutmuş beni öperken, ben de onun vücudunda ellerimi gezdiriyordum. Kocam beni sikerken ben kaç kere boşaldığımı saymadım, sadece zevkten uçuyordum. Nihayet kocam da boşaldıktan sonra içimden çıktı ve yanıma uzandı. Biraz dinlendikten sonra ben yine kocamın üzerine çıktım, dudaklarından başlayarak göbeğine kadar öptüm. Bana artık ‘aşkım’ yerine ‘karıcığım’ diyordu, bu kelime daha güzeldi...

Ben kocamın üzerindeyken bir süre öpüşüp sevişirken altımda sikinin yeniden sertleştiğini hissedebiliyordum. Doğrulup sikini elimle kavradım ve amıma hızalayıp üzerine oturdum. Üzerinde küçük küçük hareketlerle ileri geri yapıyordum. Kocamın siki amımın derinliklerine kadar girmişti, çok zevkliydi. Bu şekilde, ben onun üzerindeyken yaklaşık bir 15 dakika kadar sikiştik ve ikimiz de aynı anda boşaldık. Ben bitmiştim, gerdek gecesi için bukadar sikişmek yeter deyip birbirimize sarılıp uyuduk. Oral seks yapmadık, zaten am yalama sik yalama olayının adını duysam iğrenirim. Kocam amımı yalamak istedi, ama ben izin vermedim ve o da yalamadı. Bilmiyorum, belki ilerde çok isterse amımı yalamasına izin veririm, fakat ben onun sikini yalayacağımı sanmıyorum...

Şimdi kocamla 4 aylık evliyiz ve sikişmeye tam gaz devam ediyoruz. Gerdekte ilk gecem diye kocamla sikişirken çok sakin davranmıştım, ama şimdi kocamı zevkten kıvrandırıyorum. Kocam bana sürekli, “Senin böyle ateşli olduğunu hiç tahmin etmezdim, sana hayranım karıcığım, seni çok seviyorum!” diyor. Kocam bu zamana kadar benimle arkadan ilişkiye girmek (Anal Seks) istemedi, bunu ben de istemem. Duyduğuma göre arkadan ilişki çok zormuş ve kadına çok acı veriyormuş, o yüzden hiç denemek istemiyorum bile.

İşte böyle arkadaşlar, şu ana kadar hiç kimseye anlatamadığım gerdek gecemi burda sizlerle paylaştım. Bunu paylaşmak bana ayrı bir heyecan verdi ve gerdek gecemi yeniden yaşamış gibi oldum. Bu benim ilk paylaşımım, umarım beğenmişsinizdir ve zevkle okumuşsunuzdur.

Herkese iyi sikişler.

Eşimin Bakire Arkadaşının Kızlığını Bozdum

Eşimin Bakire Arkadaşının Kızlığını Bozdum
Adım sedat ve 46 yaşında biriyim Kumral uzun boylu yakışıklı biriyim. Eşimse 42 yaşında bembeyaz tenli harika vücutlu biri. İyi bir işim var, gelir düzeyim de oldukça yüksek. Oğlumuz ilköğretimi bitirince onu yurtdışında okutmaya karar verdik. Uzun arayışlardan sonra İngilterede bir okula yerleştirdik. Eşimle hiçbir sorunumuz yok. Birbirimizi de deliler gibi seviyoruz. Yatakta da sınır tanımayız. Her şeyi deneyebiliyoruz. Oğlum yurtdışına gittikten sonra evde yalnız olduğumuz için cinsel hayatımız daha da renklendi. Fakat eşimin çocukluk arkadaşı Sibelin tayini İstanbula çıkıp gelince hayatımız biraz değişti. Sibel kısa boylu, minyon tipli, çok hoş bir kız. Mimar olarak çalışıyor. Ona bize yakın bir ev tuttuk. Evini taşıdı, oldukça sempatik bir ev olmuştu. Eşimle de çok iyi anlaşıyorlardı. Sık sık bize geliyor, biz de ona gidiyorduk. Oldukça güzel bir kız olmasına rağmen daha evlenmemişti. Konuşmalarımızda hep ona evlenmesini falan tavsiye ediyorduk. O da, “Buldukta mı evlenmedik?” diye geçiştiriyordu. Aramızda teklif yoktu. Ama ben ona cinsel açıdan hiç bakmıyordum. Aslında buna da ihtiyacım yoktu. Çünkü harika bir karım vardı ve her türlü ilişkiyi deniyorduk.


Bir gece eşimle birlikte dışarıda yemekteydik. Ama eşim o gece çok farklıydı. Sanki vücudu elbisesinin dokunuşundan bile tahrik oluyordu. “Geç kalmayalım, eve gitmek istiyorum!” dedi. Saat 23 gibi kalktık. Daha yolda sarkmaya başlamıştı. Eve zor girdik, antrede öpüşmeye başladık, yatakta devam ettik. Harika olmuştu her zamanki gibi. Göğsümde yatarken konuşmaya başladık. İlk geceyi, gerdek gecemizi unutamadığını söyledi. Karım benimle evlenmeden önce hiç erkek arkadaşı olmamış, eline erkek eli değmemişti. Cinsel bilgisi sadece arkadaşlarının anlattığı kadarmış, düğün günü yaklaştıkça içindeki korku büyüyormuş. Düğün gecesinin heyecanı ve korku hepsi birbirine karışmış, ben hiç hissetmemiştim. Ama benim anlayışımla eşimin ilk gece korkularını yenmiş ve düşündüğünün aksine sexten zevk almış, nasıl girecek, nasıl patlayacak korkusunu atmıştı üzerinden.

Eşim gerçektende o gece çok heyecanlıydı. Düğün gecesi balayı otelimizdeki süitte ben sanki o gece gerdek gecesi değil de özel bir buluşmaymış gibi davranmıştım. Eşimi sikmek isteğimi belli etmemiştim. Konuştuk gülüştük, sonra yatağa girdik sarıldık, sabaha kadar öyle devam etti. Ertesi gün öğleden sonra bozmuştum eşimin kızlığını. O da kendi isteğiyle olmuştu ve bir nevi ben onu değilde, kendi bozmuştu kendini. Ben sırt üstü yatmıştım, o da üzerime oturup amını sikime sürtüyordu. Daha sonra sikimin başını amına yerleştirdi ve çok zevklendiği bir anda kendini bıraktı. Sikim önce kızlığına dayandı. Bir hamle daha yaparak tamamını içine aldı. Sikimin kenarından ince bir kan sızıntısı oldu. Ve sonrasında ilk orgazmını yaşadı.

Yıllar sonra bunun için tekrar teşekkür etti bana, ama benden o geceyi bir kez daha yaşatmamı istiyordu. Ben de, “Nasıl olacak?” dedim. “Ben planlarım, sen kendini bana bırak!” dedi. Yeniden sevişmeye başladık, ikimiz de daha coşkulu orgazm olduk. Ertesi gün eşim bir otelin balayı suitini tutmuş hafta sonu için. Anlatmaya başladı: “Çarşambadan itibaren bana dokunmayacaksın. Cumartesi günü ikimiz ayrı ayrı otele gideceğiz. Birbirimizi hiç tanımıyormuş gibi davranacağız. Ben odaya yerleşeceğim. Seninle havuzda karşılaşacağız, orada tanışacağız. Daha sonra neler olacağını sen halledeceksin. Beni ilk kez tanıştığın biriymiş gibi tavlayıp sevişmeye ikna edeceksin!” dedi. “Tamam!” dedim, ama Çarşambadan Cumartesiye dokunmamak hoşuma gitmemişti. Ne yapalım katlanacaktık. Salı gecesi harika bir seks yaşadık ve perhize başladık. Gerçekten Cuma gününe kadar gerekli olmadıkça konuşmadı benimle ve ayrı yattık.

Cuma günü işime gittim. Saat 13 gibi telefonum çaldı, arayan eşimdi. Annesi hastalanmış, gitmesi gerekiyormuş. Üzüldüm, ama bütün plan da bozulmuştu. Ve ben 3-4 gün daha perhize devam edecektim. Uçak biletini almış, Otelin rezervasyonunu gelecek haftaya ertelemiş. Uçağı saat 18 de kalkacakmış. Ne yapalım, tüm düşüncelerimiz haftaya kalmıştı. Saat 16 gibi işten çıktım, evden eşimi alıp hava alanına götürdüm. Yolcu ettim ve hava alanından çıktım. Evde yemek yoktu, dışarıda yemek yiyip eve gidipdinlenmek istedim. Yoldayken telefonum çaldı. Arayan Sibeldi. Eşimin ona telefonda annesinin hastalandığını söylediğini, geçmiş olsun dileklerini iletti. “Evde yemek yoktur şimdi, istersen bana gel, yemeğim var birlikte yeriz!” dedi. Ben de olur dedim. Evinin önüne gelinceye kadar saat 20 olmuştu. Güzel bir sofra hazırlamış, balık yapmış. Yemeğe başladık. “Balık Rakısız olmaz!” dedi, hadi Rakı ile devam ettik. Çok güzel geçiyordu...

Eşim aradı. Ulaşmış, annesinin ciddi bir şeyi yokmuş, ama yine de gittiği iyi olmuş. Ne yediğimi sordu. Ben de, “Sibelde Balık Rakı yapıyoruz!” dedim. “Sibeli verir misin?” dedi. Sibel telefonumun hoparlörünü açtı. Eşim, “Kız kocama iyi bak, aç bırakma, sana emanet, sakın çapkınlık falan yapmaya kalkmasın!” dedi, gülüştük. Telefonu kapattık. Yemek faslı bitince Sibel, “Ben sofrayı toplayayım!” dedi. Birlikte topladık. Masayı temizledik. Meyve getirdi, koltuklara geçtik. Birer duble daha Rakı koydu. Onu da bitirdik. Yeniden tazeledik. Çakır keyf olmuştuk ikimiz de. Bir ara mutfağa gitti, dönerken bileği burkuldu ve elindeki çerez tabağı yere düşüp kırıldı. Dizlerinin üzerine kapaklandı. Hemen fırladım kaldırdım, kanepeye yatırdım. Ayak bileğini ovuyordu. Sanırım zedelenmişti. Tabağı, dökülenleri topladım. “Hadi seni yatağına götüreyim!” dedim. Kolunu boynuma doladı belinden tutup götürdüm. Yatağa uzattım. Bileğine baktım, bir şeyi yok gibiydi, ama yine de ağrıdığını söyledi...

Ben biraz ovaladım iyi gelmişti. Banyoda ağrı kesici merhem olduğunu, onunla ovmamı istedi. “Tamam, ama geceliğini giy, taytla olmaz.” dedim. “Tamam.” dedi. Banyoya gittim Pomatı aldım biraz oyalandım, döndüğümde kapıyı tıklattım, “Giyindin mi?” dedim. “Evet, gelebilirisin!” dedi. Kapıyı açtım, aman Tanrım, kısacık bir gecelik ve içinde birşey yok, heryeri görünüyor, ama memeleri harika. Yinede aklıma kötü birşey getirmedim, çünkü onu yazlıkta da bikiniyle ve bir seferinde duşta çıplak görmüştüm. Yatağın kenarına oturdum ayağını avuçlarıma aldım, biraz okşadım. Tam elime Pomat sürecekken doğruldu, iki elimi tuttu, “Ayağımda birşey yok...” dedi ve ağlamaya başladı. Sonra da, “Sedat abi senle konuşmak istiyorum!” dedi. Şaşırmıştım, “Dinliyorum?” dedim. “Ben bu güne kadar evlenmedim ve elime erkek eli değmedi. Çıkan taliplerimi de bir erkeğin bana dokunmasından, kızlığımın bozulmasından korktuğum için reddettim. Şimdi bir erkek arkadaşım var ve benimle evlenmek istiyor. Ama ben korkudan yine red edeceğim. Kızlığımı değer verdiğim, güvendiğim birinin bozması ve bu korkumu yenmemi sağlamasını istiyorum. Bunu da ancak sen yaparsın, çünkü sana güveniyorum!” dediğinde daha da şaşırmıştım...

“Bak Sibel... Kızlığını sevdiğin adama vermelisin, bunda korkulacak birşey yok. Ayrıca sen eşimin arkadaşısın, bunu benimle yapman doğru değil. Ben eşime ihanet etmek istemiyorum.” dedim. “Hayır... hayır yapamıyorum. Bir erkeğin bana dokunması çıldırtıyor beni. Bunu ancak sen yapabilirsin. Bunu ihanet olarak görme lütfen, ben de arkadaşımın kocasını ayartan biri değilim. Bu işi sadece tıbbi bir işlem olarak yerine getir. Çünkü senden başka bir erkeğin bana dokunmasına dayanamıyorum!” dedi. Şok olmuştum. Kafam karmakarışıktı. Salona geçtim bir duble Rakı koydum kendime. Karanlıkta oturuyordum. Düşünüyordum. Nasıl yapardım böyle birşeyi, nasıl ihanet ederdim eşime, hem de en samimi arkadaşıyla. Yapmamalıydım, ama Sibel de zor durumdaydı. En iyisi burdan gitmek diye düşünürken Sibel geldi salona, kanepeye yanıma oturdu. Ağlıyordu. “Yapmak istemiyorsan yapma!” dedi ve bundan kesinlikle eşime bahsetmememi istedi. Bana yakındı, kolumu boynuna doladım, başını göğsüme koydu, titriyordu...

Parmağımın ucuyla kolunu okşamaya başladım, kasıldı. “Dur, sakin ol, bu sorununu çözelim birlikte.” dedim. Işığı yakmadan güzel bir müzik hazırladım ve onu dansa kaldırdım. Sarıldı boynuma dans ediyorduk. Sırtını okşamaya başladım, irkildi. Ben de 3 gündür sikişmemiştim ve kollarımın arasında dipdiri bir vücut vardı. İncecik geceliğin üzerine giydiği incecik sabahlık bir yerini örtmüyordu aslında, memelerinin ucunun sertleştiğini hissediyordum. Uzun süre dans ettik. Bir an sırtındaki sabahlığı çıkardım, önce direndi ama sonra vazgeçti.Sikim kalkmıştı. Göbeğine değiyordu. Geceliğini de sıyırdım. Şimdi kollarımda çırıl çıplaktı. Titriyordu kollarımda. Kulağına eğildim minicik bir öpücük kondurdum, “Hiç sik elledin mi?” dedim. Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu, “Hayır, korkuyorum! Sadece bir kere seni yazlıkta duşta gördüm. Kocamandı.” dedi.

“Gel o zaman!” dedim. Yatak odasına götürdüm onu. Gardrobundan iki ipek fular çıkardım, biriyle gözlerini bağladım. Yatağa sırt üstü yatırdım. Ben de soyundum, sikim taş gibi oluş, şaha kalkmıştı. Ama ne yazık kibizim ürkek ceylanı sikmek kolay olmayacaktı. Beyaz ipek fuları alnında gözlerinde gezdiriyordum irkiliyordu. Yavaşça boynuna indim, kıpırdamaya başladı. Memelerinin etrafında dolaşmaya başladım, inliyordu. Sol ayağını sağ ayağının üzerine koydu ve amını bacak arasında sıkmaya başladı. Bir hayli gezdirdim fuları vücudunda. Derken göbeğine doğru indim, daha çok kasılmaya başladı, inliyordu. Kasıklarına indim. Külot çizgisinde dolaşıyordum. Bacaklarını sıkıyor, kalçalarını kaldırıp indiriyordu. Birden ağlamaya başladı. Kasılıyordu. Kalçalarını vurmaya başladı yatağa, hıçkıra hıçkıra orgazm oluyordu. Memeleri daha dikilmiş, harika görünüyor, bacaklarını sıkıp bıraktıkça amından sular akıyordu. Titreyerek sarsılarak boşaldı.

Ben bir sigara yaktım. Sırt üstü yattım. Hep bu şekilde bacaklarını sıkarak masturbasyon yaptığını, bacağını açtığında kesinlikle boşalamadığını söyledi. Gözleri kapalıydı. “Şimdi sıra sende. Sen de benim vücudumu tanıyacaksın!” dedim. “İmkansız, dokunamam!” dedi. “Dene bir kere!” dedim. El yordamıyla fuları aramaya başladı. “Hayır, sen parmak uçlarınla gezeceksin!” dedim. Parmak uçlarını dudaklarıma götürdü, burnuma, kaşlarıma. Sadece yüzümde geziyordu. Nefes alışları sıklaşmıştı. Hiç müdahale etmiyordum. Yüzümde oldukça oyalandı, nihayet boynuma indi, göğsümde geziyordu şimdi. Bir an bacağı sikime değdi, titredi, kasıldı. Devam etti, göbeğime geldi. Şimdi kolu sikime değiyordu, taş gibi dikilmişti sikim. Aşağı indi. Sikimin etrafında dolaştı uzun müddet. Bir türlü cesaret edip dokunamıyordu. Hiç acele etmiyordum, mutlaka merakı galip gelecekti. Yaklaşmaya başladı, artık sikime kaçamak dokunuyordu. Harika oluyordu, içim geçiyor, sikimhiç olmadığı kadar sertleşiyordu...

Bir an tamamını tuttu. Bir anda bırakıp gözlerini açmak istedi. Engelledim. “Hayır gözlerini açma, istemiyorsan dokunma!” dedim. “Çok büyük, korkuyorum!” dedi. Serbest bıraktım, ürkek ceylan yine çekingen, sikimin etrafında dolaşmaya başladı. Ama biraz daha cesaretliydi, parmağının birini sikimin ucunda dolaştırıyordu şimdi. Memelerinin ucu sertleşmiş, kasıklarıma değiyordu. Bir anda tüm eliyle kavradı, geri çekti elini, tekrar kavradı. Alışmıştı. Okşamaya başladı. Harikaydı, boşalmamak için zor tutuyordum kendimi. Sikimin ucuna bir minik öpücük kondurdu, açılmıştı artık. Biraz sonra ürkek öpücük yerini müthiş bir oral sexe bırakmıştı. Harika emiyor, sıvazlıyordu. Uffff nefisti... Artık zor tutuyordum kendimi, ama ağzına da boşalmak istemiyordum doğrusu. Kıpırdadım yerimden. Durdu. Onu sırt üstü yatırdım. Boynundan kulak memelerinden öpmeye başladım yeniden kıvranmaya başladı. Yavaşçacık dudaklara geldim, önce kaçırdı dudaklarını, sonra teslim etti. Hiç öpüşmemişti bu güne kadar, acemice öpüyordu. Sonra kendini bana bıraktı. Dudaklarını araladım. Dilim diliyle dans etmeye başladı. Artık ustalaşıyordu.

Yavaş yavaş boynundan aşağıya doğru indim. Kıvranıyordu. Memelere gelince yine kasıldı. Ama dilim memelerinin etrafında dolaştıkça aldığı zevk arttı. Meme uçlarına dil attım, üzüm gibi şişmişti. Yavaş yavaş göbeğine doğru indim, ayaklarını yine üst üste koydu amını sıkmaya başladı. Aşağı indim, bacaklarını hafifçe aralamak istedim. Kastı kendini. Anlaşılan açmayacaktı. Başka formül bulmalıydım. Yüzü koyun çevirdim. Ensesinden öpmeye başladım. Aşağıya doğru indikçe ürperiyor, kıvranıyordu. Bel çukurunda dilimle dairelerçizdim. Kalçalarını kaldırmaya başladı, bacakları hala sımsıkı kapalıydı, sıkıp gevşetiyordu. Belinin iki yanından tutarak kalçalarını kaldırdım, başını yastığa gömdü, ama bacakları yine bitişikti. Arkadan harika görünüyordu. Amına dilimi gömdüm, emmeye başladım. Kalçaları daha çok dikildi. Emdikçe suları akıyordu. Dilimi sokup çıkarıyordum derinliklerine. Uzun süre devam ettim böyle. Sonra sikimi elime alıp amında gezdirmeye başladım. Fark etmemişti. Dilliyorum sanıyordu, ama bacaklarını da açmıyordu.

Bacaklarını bacaklarımın arasına aldım. Sikimi dayadım, kıvranıyor, memelerini yastığa sürtüyor, inliyordu şimdi. Hala dayadığım sikimi farketmemişti, dilliyorum sanıyordu. Biraz bastırdı kendini, başı girmişti. Kızlığına dayanmıştı. İnliyordu. Hafif hafif girip çıkıyordum, sel gibi suları akıyordu. Bir anda kalçalarını geriye verdi,sikim önce kızlığına takıldı sonra yağ gibi girdi yarıya kadar, iniltisi odayı dolduruyordu. Kıpırdamadım ben, kendisini ileri geri oynatarak gidip geliyordu. Biraz sonra birden bastırdım, şimdi köküne kadar içindeydi. “Ahhhh!” diye bir ses çıktı. Sikimin kenarından kan sızıyordu. Biraz durdu, ileri geri oynatmaya başladı. Artık kendimi tutamıyordum. Fışkırmalıydım amına... Bir anda patladım. Şaşırmıştı. Kasıldı. “Çok güzel emiyorsun, içime sıcak birşeyler akıyorrrr, harikaaaa!” diye hızlandı. O hala sikimin farkında değildi. Hızlandı, hızlandı ve kasılmaya başladı. Titreyerek boşaldı, yığıldı yatağa, ben de üzerine yığıldım...

İpek beyaz fularla sızan kanı sildim. Görmeyeceği yere koydum. Yana devrildim. İkimiz de soluk soluğaydık. Birer sigara yaktık. Çarşafı göğüslerine çekti. Çok farklı şeyler hissettiğni söyledi, “Çok güzel emdin beni, ama içime fışkıran o sıcak şey neydi?” dedi. Anlaşılan sikildiğinin, o çok korktuğu kızlığının bozulduğunun farkında değildi. Güldüm, dudaklarına bir öpücük kondurdum. Fuları aldım elime, “Artık sen kadınsın!” dedim. Şaşırdı. Gözlerinden iki damla yaş süzüldü, “Ne yani, oldu mu şimdi?” dedi. “Evet... Bak bu kan senin kadınlığa geçişini simgeliyor!” dedim. Öptüm, kokladım, “Hadi şimdi banyoya gir!” dedim. Kalktı yataktan, müthiş vücuduyla banyonun yolunu tuttu. Ben de yatağa uzandım bir sigara yaktım. Hiç düşünmediğim şeyler yaşamıştım. Eşim bilse ayrılmaya bile kalkardı...

Biraz sonra banyodan bornozla geldi, yanakları pembe pembe idi. Yaramıştı ona. Kafam karmakarışıktı. Yataktan kalktım banyoya gittim. Sıcak su iyi gelmişti. Biraz kafamı toplamıştım. Niyetim duşumu alıp giyinip evimin yolunu tutmaktı. Banyodan çıktım, yatak odasına geldim, külodum pantolonum toplanmış asılmıştı. Ama Sibel yoktu. Gecenin saat 3’ü olmuştu. Seslendim. “Salondayım...” dedi. Belimde havluyla oraya yürüdüm. Siyah bir gecelik giymiş ve ortadaki sehpanın üzerini boşaltmış, üzerine çikolata meyve çerez tabaklarını yerleştirmiş, kristal bir kasenin içine kızlık kanını sildiğim bembeyaz ipek fuları yerleştirmiş ve buz kovasının için de bir şampanya şişesi. “Hayrola?” dedim. “Bunu kutlamalıyız!” dedi. “Tamam, giyinip geleyim.” dedim. “Yok... Giyinmene gerek yok, öyle gelebilirsin!” dedi. “Olmaz!” dedim. “O zaman sadece külodunu giy!” dedi. Giyip geldim. Beni oturttu. Şampanya şişesini aldı. Patlattı. İyiki fazla ses çıkmamıştı, yoksa apartmandakiler ayaklanabilirdi. Kadehlerimizi doldurdu. Yanağıma minicik bir öpücük kondurdu, “Teşekkür ederim! Beni büyük bir sorundan kurtardın!” dedi.

Ben de, “Bu işi arkadaşınla yapmalıydın!” dedim. “Yapamadım. Olmadı. Olamıyor. Hem arkadaşıma bakire olmadığımı söylemiştim!” dedi. Şampanyalarımızı yudumlamaya başladık. Yanıma oturdu. Sırtını kanepenin yanına dayadı. Ayaklarını kucağıma uzattı. Şeffaf geceliğin altında külot yoktu. Pırıl pırıl amı kadınlığının gururuyla gülümsüyordu sanki. Neden böyle bir korkusu olduğunu sordum. Ailesinin tek kızıymış. Çok iyi bir yaşantıları ve çok güzel bir annesi varmış. Küçükken annesinin odasından sesler geldiğini, annesinin inlemelerini, Ahhhh ve Offff’larını duydukça, başını yastığın altına sokup ağladığını, babasının annesine işkence yaptığını sandığını anlattı. Sibel biraz daha büyüdüğünde, bir gece sesler o kadar artmış ki, kalkıp mutfaktan bir bıçak almış, annesinin yatak odasının kapısına gelmiş, içeri dalmayı ve annesini kurtarmayı düşünmüş. Fakat bir anda aklına kapının anahtar deliğinden içeriye bakmak gelmiş. Eğilmiş bakmış...

Babası sırt üstü yatmış, annesini üzerine oturtmuş. Annesi de, “Ohhh, sik hadi, kökle!” diye zevkten ve mutluluktan kıvranıp duruyormuş. Sibel tabii şaşırmış. Bakmış ki annesi hiçte işkence görüyor gibi değil, geri odasının yolunu tutmuş. Biraz sonra annesi banyoya gitmiş. Banyodan çıktığında Sibel annesini kapıda karşılamış. Annesi, yüzünde güller açmış bir halde, Sibelin yanağını sıkmış, “Noldu kızım uyuyamadın mı? Hadi yat uyu!” demiş ve gülümsemiş, yatak odasına gitmiş. O geceden sonra Sibel babasının annesine yaptığı şeyin kötü birşey olmadığını düşünmüş ve onların her sevişmelerinde seslerini dinleyerek masturbasyon yapmış. Üniversiteyi kazandıktan sonra da birçok erkek arkadaşı olmuş, ama iş ilerleyince içindeki korku büyümüş. Dokundurtmamış kimseyi kendine. Birçok talibini de reddetmiş. Şimdi biriyle arkadaşmış. Onu da bu korkusundan dolayı reddetmek üzereyken aklına ben gelmişim. Bana karşı, diğer erkeklere duyduğu gibi korku duymadığını, beni yazlıkta duşta çıplak gördüğünde anlamış. Orada ilk kez bir erkeğin sikini okşamak istediğini düşünmüş. Ve benden yardım istemeye karar vermiş...

Şampanyalarımız bitmişti. Kalkıp yeniden doldurdu kadehlerimizi. Ayağını yeniden kucağıma uzattı. Etkilenmiştim. Ayak bileklerini okşamaya başladım. Ürperdi. Dizlerine kadar çıktım. Bu arada sikim de yeniden taş gibi olmuştu. Ayağının birini kaldırıp kanepenin sırtına koydum. Amı yine sulanmıştı. Yavaş yavaş yukarıya doğru hareketlendim. Açıldı iyice, parmağımı amının etrafında gezdirmeye başladım. İnliyordu, gözleri kapalıydı. Parmağımla klitorisine baskı yapmaya başladım. İyice ıslandı. Memelerini geceliğinin üzerinden sıkmaya başladım. Bir çırpıda geceliğini çıkardı, pırıl pırıl pürüzsüz tüysüz vücudu karşımdaydı. Gömdüm ağzımı amına, içime çeke çeke emmeye başladım. Çıldırmıştı. İnlemeye başlamıştı. Kaldırdım, sırtımı kanepeye yasladım, ata biner gibi üzerime aldım. Sikim tam amının ağzındaydı. Başını sürtüyordum şimdi. Suları akıyordu. Azıcık eğildi, memelerini dudaklarıma verdi. Sonra da bir anda kendini sikimin üzerine bıraktı. Köküne kadar içindeydi şimdi. Ağzından bir, Ahhhhh!” döküldü. Komşular duymadıysa iyi... Zıplamaya başladı üzerimde. Çığlık çığlığa boşalıyordu. Bende zor tutuyordum kendimi. Bir anda fışkırtmaya başladım. Kasıldı, o da geliyordu. Çılgın gibi inip kalkıyordu. Daha sonra üzerime yığılıp kaldı.

Kalktık yeniden duşa girdik birlikte, birbirimizi yıkadık, sonra yatak odasına geçip sarıldık birbirimize. Zaten gün ağarmış, sabah olmuştu. Sarıldık öylece uyuduk. Derin uyurken bir elin sikimle oynadığını hissettim uyandım, saat 11’i geçiyordu. Bizim ürkek ceylan sikimle oynuyordu, “Hayrola?” dedim. “Uyanmalı artık!” dedi, emmeye başladı. Amı sıcak ve ıslaktı yine. Sikim yine taş gibiydi, bu sefer ben de azmıştım. Birden döndürüp sırt üstü yatırdım, bacaklarını omzuma aldım, kökledim, gerçek sikilmeyi görmeliydi. Çıldırmıştı yine, kökledikçe inliyor, bağırıyordu. Kalçalarına vura vura siktim, yine biraz sonra çılgın gibi içine fışkırtım. O da boşalıyordu. Harikaydı. Bittik ikimiz de. Yığıldım kaldım üzerine. Kalktık banyoya girdik. Ben banyodan çıkıncaya kadar kahvaltıyı hazırlamıştı. Birlikte kahvaltı yaptık. Giyindim evden çıktım. En yakın eczaneye uğrayıp ‘Ertesi Günü’ haplarından aldım. Geri döndüm, ürkek ceylanıma içirdim. Ne olduğunu sordu. Söyledim, “Seni kocana açık göndereceğim, ama hamile göndermek istemem!” dedim, gülüştük. Dudaklarımdan öperek uğurladı.

Evime gittim. Yatağı yatılmış gibi bozdum. Akşam eşim gelecekti. Hava alanından alacaktım onu. Sanki kahvaltı yapmışım gibi çay demledim. Kahvaltı sofrası hazırladım. Her şey eşimin şüphelenmeyeceği şekildeydi artık. Biraz uzanıp dinlendim. Ve akşam 19 da hava alanının yolunu tuttum. Gelmişti fıstığım. Eve geldik, yemek hazırladık, birlikte yedik. Biraz sonra Sibel telefon açtı, “Hoş geldin!” dedi. Eşim de, “Kız kocama iyi baktın mı? Aç falan bırakmadın değil mi?” dedi. Sibel de, “Yok yok, çok iyi baktım. Balık Rakının üzerine kaymaklı kadayıfta yedirdim!” :) dedi. Gülüştüler. Ben birşey anlamamıştım, ama meğerse iş başkaymış...


Kayınçomun Azgın Karısını Siktim

Kayınçomun Azgın Karısını Siktim
Arkadaşlar baldızım Nilayı pasaport işlemleri için Ankaraya götürdüğümde, otelde o süper götünü sikmiştim. İstanbula döndüğümüzde baldızım bizde bir süre daha kaldı ve her fırsatta baldızın götünü sikmeye devam ettim. Baldız memlekete ailesinin yanına gideceğinde otobüsle göndermek olmazdı, arabamla ben götürdüm. Kayınvalidemlerin evine vardığımızda orda kayınçom ve karısı Emel de vardı. Kayınçom karısını beceremeyen tam bir salak, 3 yıldır doktora gidiyor, erken boşalma problemi var ve siki çoğu zamanda sertleşmiyordu. Doktora gitmesi için biz destek oluyorduk. Karısı Emel ise tam bir yarak hastası, azgın mı azgın bir hatun. Ağzı da çok pistir, küfürlü konuşmayı sever ve patavatsızdır. Yatakta kocasıyla olan biten herşeyi detayına kadar karıma anlatır. Karım da tüm bunları bana aktarıyor ve kardeşinin bu haline üzüldüğünü söylüyordu. Emel o gün Leopar desenli stretch kumaştan ince bir pantolon giymiş, bırakın tangasının belli olmasını, götünün deliğinden tutun da amının yarığına kadar belli oluyordu, bu halde gelmiş kaynanamlara...


Bu arada şunu da anlatmak istiyorum, bir ara Emel kocasını terk edip eski çalıştığı yerin patronuna karılık yapmaya gitti. Eski patronu bunu 5-6 ay siktikten sonra başından attı, Emel de karnında eski patronunun piçiyle kocasına geri döndü. Kocası da buna rağmen Emeli yine kabul etti. Çocuğu aldırmaya, kayınço, karım ve ben birlikte gitmiştik.

Her neyse, o gün kaynanamlarda Emelin o kıyafetin içinde bıldır bıldır sallanan kalçalarını görünce, ben iyice azdım. Akşam yemek yiyecektik, Emel ellerini yıkamaya Lavaboya gidince, ben de onun ardından gittim. Emel ellerini yıkarken dayanamadım ve götünü avuçladım. Tabi Emel birden irkildi ve döndü. Götünü elleyenin benim olduğumu görünce güldü ve “Selahattin noldu, karın vermiyor mu artık? 4. çocuğu yaparsan vermez tabi!” :) dedi. Ben de, “Boşver karımı! Karım verse de vermese de ben senin götüne hastayım! Seni bir kere sikmek isterdim, ne dersin?” diye sordum. Orda öyle konuşurken, “Olur valla, ben de epeydir yarak diye yanıyorum zaten, nerdeyse sokaktan geçene verecek durumdayım, ama burda olmaz! Yarın için bir yer ayarla gidelim!” dedi, sözleştik. O ellerini yıkadıktan sonra ben de yıkadım masaya geçtim...

Hep birlikte yemek yedikten sonra onlar evlerine gitti. Ben de kaynanamlara, “Bu akşam İstanbula döneceğim!” dedim. Kaynanam da, “Çok sağol oğlum, senin de bu kadar işin varken Nilayın işi için uğraştın! Kızıma selam söyle!” diyerek beni uğurladılar. Kaynanamın evinden çıktım doğruca bir otele gittim yatmaya. Ertesi gün Emel beni saat 14:00 gibi aradı ve çarşıda bir yer tarif edip beni orda beklediğini, gidip almamı söyledi. Ben zaten hazır bekliyordum, hemen arabama atladım o söylediği yere gittim. Emel yine o Leopar desenli pantolunu giymiş çok sexy görünüyordu. Kapıyı açtı arabaya bindi, çarşıdan uzaklaştık. Biraz ilerde sakin bir yere çektim arabayı ve arabanın içinde öpüşmeye başladık. Yiyordum resmen Emelin dudaklarını, o da sanki ilk kez öpüşür gibi öpüyordu. Biraz öpüştükten sonra Emele, “Noldu, hala tık yok mu kocandan?” dedim. “Yok be, 1-2 dakika içinde boşalıyor yine, ondan sonra da siki kalkmıyor birdaha. Amımı parmaklamaktan bıktım, hadi nereye gideceksek gidelim de, bir an önce becer beni!” dedi.

Kaldığım otele sürdüm arabayı hemen. Odama girer girmez yine dudaklarına yapıştım. Öpüşürken amını elliyordum, Emel daha pantolonunun üstünden ellerken inleyerek boşalmıştı. Emele, “Kız elim ıslandı, daha dokunmamla boşaldın sen, sikerken ne yapcan?” dedim. Emel de, “Eee bizim heriften iş çıkmıyor, olacak o kadar! Hadi vakit kaybetmeyelim, soyun!” dedi. İkimiz de yıldırım hızıyla soyunduk. Emel sikime yapıştı, koparcak gibiydi, tükürükleyerek yalıyordu, mmmhhh mmmhhh sesler geliyordu yalarken. Ben de “Oh süpersin Emelim, orospum!” diyordum. Emel hiç dikkatini dağıtmadan sikimi ağızına sonuna kadar sokarak yalıyor, emiyordu. Okadar ateşli yapıyordu ki bunu, dayanamadım ve inleyerek kasılarak Emelin ağzına boşaldım. Emel de hepsini yuttu ve “Ohh bee! Yarrak dediğin işte budur bee!” dedi. Banyoya gidip o ağzını yüzünü, ben de sikimi yıkayıp geldik, yatağa uzandık, baya bir elleştik öpüştük...

Emelin göğüslerini yalayarak aşağılara indim ve amına yapıştım. Amının üstüne üçgen biçiminde kıllar bırakmış. O kıllarla oynayarak amını yalıyordum. Çok geçmeden Emel yine su gibi boşaldı. Ben amının sularını yalarken, “Ohhh, yala, yut, bitir beni, kocam olacak o orospu çocuğuna inat!” diye çığlıklar atıyor, dilim amına değdikçe inliyordu. Bu arada benim yarrak ta yeniden kalkmıştı, Emel bunu farkedince tekrar sikimi ağzına aldı ve saksoya başladı. Bir iki dakika yaladıktan sonra, “Hadi aşkım sok, parçala, bitir, patlat amımı!” diyordu. Ben de kocasına küfürler ediyordum, “Ulan bu am sikilmez mi hiç, amına koduğumun pezevengi! Bak nasıl parçalıyacam senin o orospu avradının amını! Boynuzların büyüsün yavşak!” diyordum. Sikime bu sefer geciktirici jeli sürdüm. Emelin bacaklarını havaya kaldırdım ve iyice yanaştım, sikimi amına dayadım ve yüklenmeye başladım. Hepsini köklediğimde Emel altımda, “Yavaş! Nolursun yavaş sik!” diye inliyordu. “Noldu kız orospu, çok mu acıdı?” deyip amına seri bir şekilde gidip gelmeye başladım...

Emel çığlık çığlığa inledikçe daha sert ve hızlı basıyordum, pat, pat, pat sesler geliyordu. Amını sikerken göğüslerini yalamaya ve ısırmaya başladım. Emelden derin bir, “Uhhhhh!” çıkınca, “Noldu kız?” dedim. “Ne olacak, boşaldım amına koyum, bunca yılın acısı çıkıyor!” :) dedi. Hemen pozisyon değiştirip yüz üstü yatırdım Emeli, arkadan amına sokarken sırtına öpücükler konduruyordum. Emel de, “Süpersin bee! Karının 4. çocuğu yapmasını şimdi anlıyorum, bu sike 4 değil 14 çocuk yapılır!” diyordu. Yatakta yuvarlandık ve Emeli üste aldım, sikimin üstüne oturttum. Emel deli gibi zıplarken, “Ooof, parçala amımı, yırt!” diye inliyordu. O zıpladıkça ben de hoplayan göğüslerini avuçluyordum. Sikimin üstünde inip kalkarken Emel amını okşuyordu ve bir kez daha boşaldı. Ben de boşalacaktım artık, “Kalk kız orospu, in üstümden, ağzına boşalacam!” dedim. Emel indi ve sikimi ağzına aldı, yalamaya, vakumlamaya başladı. Öyle bir patladım ki ağzına, sanki yarım litre döl akacaktı. O da hepsini bir güzel yuttu, sikime bir öpücük kondurup, “Aylardır özlem duyduğum yarak bu işte!” dedi.

Emeli duştada bir güzel yaladım yuttum. Emel, “Geç kalmayım, pezevenk kocam şüphelenmesin!” deyincegiyinip çıktık otelden. Arabamla onu aldığım yere bırakmadan önce, arabayı sakin bir yere parkedip, arabanın içinde son bir kez öpüşüp sakso çektirdim ve öyle gönderdim kocasına.

Karımı Alt Komşumla Siktik

Karımı Alt Komşumla Siktik
Merhabalar ben İbrahim. 30 yaşındayım, karım 28 yaşında, 1.60 boyunda, 53 kiloda, esmer ve tatlı bir kadın. 5 yıllık evliyim, mutlu bir beraberliğimiz var, sex hayatımız da çok güzel. Yazları karım babası gile köye giderdi, o zaman internette porno sitelerine girerdim. Zamanla seks hikayelerini keşfettim, okuyunca heyecan duyuyordum. Özellikle ensest hikayeleri zevkle okuyordum, çünkü bir yeğenim vardı (ablamın kızı) ve çok hoşuma gidiyordu, içimde herzaman onunla sevişme isteği olurdu. Ablamlarda kaldığım gecelerde, yeğenim uyurken fırsatını bulduğumda sadece amcığını okşardım. İşte bu hikayeleri okumaya başlayınca bircok kimsenin bu ensest ilişkileri yasadığını ve yaşamak istediğini anladım. O yüzden ablamın kızını bu hikayeleri okurken daha çok hayal etmeye başladım, ama elime birşey geçmiyordu...


Diğer hikayeleri de okumaya başladım, derken evli çift hikayeleri ilgimi çekmeye başladı. Yeni fantazilerim, ilk başta arkadaşlarımın karılarını siktiğimi hayal etmekle başladı. Önceleri karımı başka biriyle sikişirken düşünmek hoşuma gitmiyordu. Bundan 2 sene önce, sanırım okuduğum bu evli çift hikayelerinin etkisinden olsa gerek, birkaç defa karımı rüyamda birileriyle sikişirken görmeye başladım. Karımla sikişirken rüyalarım aklıma gelmeye başladı ve gerçekten diğer sevişmelerimden daha çok zevk alıyordum. Bunları karıma anlatsam eminim beni boşardı. Bazen sevişirken şakaya getirip, “Beni köyde aldatmadın değil mi?” :) falan gibilerinden laflar söylüyordum. Kadınları bilirsiniz, hepsi de az orospu değildirler, sırf sana zıtlık olsun diye, seni kıskandırmak için, hemen, “Evet aldattım!” :) derler. Karım da aynen öyle, “Evet aldattım!” :) dedi. “Kimle? Nasıl?” :) diye şakayı devam ettirdim. Tabi karım da şakayla anlatırdı, “Yok şöyle yaptım, yok böyle yaptım, yok şöyle sikti, yok böyle sikti...” :) diye.

Artık karımla sevişmelerimiz böyle devam ediyordu. Artık karıma başka bir erkeğin dokunmasını, okşamasını ve sikmesini istiyordum. Ama bunu nasıl yapacaktım? Artık aklımda hep bu vardı, kimle ve nasıl olabilir? diye düşünürken, aklıma alt katımızda oturan arkadaşım Hüseyin geldi. Evet, evet karımı Hüseyine sunmalıydım. Zaten Hüseyinin bakışları hep karımın üzerinde olurdu, ben de birşey yapmayacağını bildiğimden pek aldırış etmezdim. Ama karım da bir okadar nefret ederdi Hüseyinden. Planım Hüseyine içirip, bu tür hikayeleri okutup azdırmak ve üstü kapalı karımı ona sunmaktı. Geçen senenin yazına giriyorduk, karım yine köye gidecekti. Karıma, “Köye gidince seni çok özlüyorum, gel birkaç resmini çekeyim, bakıp hasret gideririm!” dedim. Amaç karımın çıplak fotolarını çekip Hüseyine göstermekti. Tabiki öyle de oldu, karımın yüzlerce resmini çektim, çoğu sexy iç çamaşırları ve çırılçıplak, her pozisyonda çektim. Harika görünüyordu esmer pürüzsüz teni. Karım, ateşli bir sikişmenin ardından köye gitti ve heyecanla beklediğim zaman gelmişti.

Bir gece Hüseyini bize davet ettim, epeyce Bira ve Viski aldım. Oturup içmeye başladık. Ben ağırdan içiyorken, Hüseyine içirtip kafayı buldurdum. Sonra da internetten bu hikayeleri açtım okuduk. Sarhoş numarası yapıp abuk subuk konuşmaya başladım, “Lan oğlum acaip azdım, hazır benim avrat yokken, orospulara götür beni, canım am sikmek istiyor!” falan dedim. Hüseyin de, “Oğlum manyakmısın, bu kafayla olmaz, başka zaman gideriz!” dedi. Ben bunun üzerine, “Götürmüyorsan götürme lan yavşak, ben de karımın resimlerine bakıp boşalırım!” deyince afalladı. Baktım numarayı yiyor, yanında karımın resimlerini açtım. Hüseyin de karımın resimlerine baktıkça kalkmış sikini okşuyordu. Karıma övgüler yağdırıyordu, “Karın harikaymış!” diye. Fırsat bu deyip direk Hüseyine, “Karımı sikmek istermisin?” deyince şok oldu, “Dalga mı geçiyon oğlum, kafan iyi ne dediğini bilmiyorsun!” dedi. Ben de, “Yoo gayet ciddiyim, karımın resimlerine bakıp sikini okşadığını farketmedim mi sanıyorsun? Karımı sikmeni istiyorum!” dedim. Hüseyin baktı ki çok ciddiyim, “Ama nasıl olur, karın izin verecek mi ki?” deyince, “Sen işin o kısmını bana bırak, senin sikini kendi ellerimle sokacam karımın amına! Bu işi uyku hapıyla halledeceğim!” dedim.

Artık istediğim olacaktı. Ertesi gün karımı arayıp, hasta olduğumu, gelmesini söyledim. Köyden apar topar geldi. Ben tabii hasta numarası yaptım bir iki gün. Karıma çaktırmadan Hüseyini arayıp, “Oğlum bu gece bizdesin, ona göre!” dedim. Akşam yemeğinden sonra karıma, “Aşkım ter kokuyor gibisin, sen bir duş al, ben de kahve yapayım, içeriz!” dedim. Karım ter kokusundan nefret ederdi, “Tamam!” deyip banyoya gitti. Karım köyden gelmeden aldığım çok etkili uyku hapından 2 tane kahvesine attım. Karım banyodan çıktı, kahvelerimizi içtik, yarım saat geçmeden esnemeye başladı ve çok geçmeden de uyudu. Karımı kucaklayıp yatağa götürdüm ve Hüseyini aradım. Yavşak hemen geldi ve “Tamam mı?” dedi. Ama ikimiz de heyecandan ölecektik. “Tamam, uyuyor!” deyip yatak odasına gittik, karım tüm masumluğuyla uyuyordu. Karımı beraber soymaya başladık, kalbimiz ve siklerimiz yerlerinden fırlayacak gibiydi. Karımı tamamen soyduktan sonra biz de soyunduk...

Hüseyin yavaşça karımın yanına uzandı ve bana bir itirafta bulundu, “Karını düşünerek hep 31 çekerdim amına koyum, şimdi gerçekten benim olacak!” diyerek karımın dudaklarına yapıştı. Yavaşça memelerini okşayıp emmeye başladı. Karımın heryerini öpüp yalıyordu. Ben de heyecanla kendi sikimi okşuyordum. Hüseyin karımın göbeğini yalayıp aşağıya indiğinde, kendi ellerimle karımın bacaklarını açıp amcığını emmesi için yardım ediyordum. Hüseyin de öyle bir emiyordu ki, karım uykusunda olduğu halde resmen inliyordu. Hüseyin karımın amcığını emerken, ben de Hüseyinin sikini okşayıp hazırlıyordum. Elimle Hüseyinin sikini karımın amdeliğine denk getirip itmesini söyledim. Hüseyin yavaşça karımın amına kökledi ve gidip gelmeye başladı. Karımı öyle güzel ve kibar sikiyordu ki, karımın zarar görmesini istemiyordu, yavşak çünkü karıma aşık olmuştu...

Hüseyin sırtüstü yatan karımı 10-15 dakika siktikten sonra, sikini çıkarınca, “Noldu, bitti mi?” diye sordum. “Yok yok, yüzüstü çevirelim!” dedi. Karımı elbirliği ile yüzüstü çevirdik. Hüseyin karımın göt deliğini yalamaya başladı, ben de karımın götünün yanaklarını ayırıyordum. Sonra karımın karnına yastığı koyup, tekrar amına girdi. Karımı öyle bir sikiyordu ki, ağır çekimde ve tadını çıkara çıkara. O an karımı ben değilde Hüseyin daha çok haketmiş gibi bir his oluşmaya başladı içimde, ayrı bir dünyada gibiydim, sanki herşey bir rüyaydı, mükemmel, herzaman görülesi bir rüya. Hüseyin bu pozisyonda yarım saat kadar sikti karımı ve karımın içine boşalmadan çıktı. Karının altından yastığı çekip yine sırtüstü çevirdik karımı. Bu sefer ben geçtim ve karımın sırılsıklam olmuş amını yalamaya başladım. Hüseyin de karımın dudaklarını ve göğüslerini emiyordu...

Karımın amını epeyce yaladıktan sonra sikimi yavaşça karımın amına sokup sikmeye başladım. Ooohhh müthiş zevk alıyordum karımın sikilmiş amını sikmekten. Hüseyin kenara geçip bizi izlemeye başladı. Karımınamında gidip gelirken memelerini okşayıp emiyordum. Ben fazla dayanamayıp karımın amına boşaldım. Karımın amına boşaldım diye Hüseyin biraz bozulmuştu, çünkü Hüseyinin işi daha bitmemişti. Bana söylene söylene karımın dölle doldurduğum amına tekrar girdi ve gidip gelmeye başladı. Karımın vıcık vıcık amını 5 dakika siktikten sonra, karımın dudaklarını emerek içine deliler gibi boşaldı. Beraber karımın amını temizleyip, karımın bir yanına ben, öteki yanına da Hüseyin uzandık. Karımı aynı anda okşuyorduk ve o şekilde uyumuşum. Ne kadar uyumuşum bilmiyorum, birden karımın sesiyle uyandım, içimden ‘Eyvah!’ diyerek sıçradım. Karımın diğer yanına baktığımda Hüseyinin olmadığını görünce rahatlamıştım. Hüseyin yavşağı benuyurken giyinip gitmişti.

Ondan sonra bu olayı, yani karımı uyutarak sikmeyi her hafta tekrar etmeye başladık. Aradan yaklaşık 5 yada 6 hafta geçmişti. Ben herşey mükemmel gidiyor derken, meğerse karım kendisine hep sadece haftasonları kahve yapmam ve her kahveden sonra uyuyup, sabah ta amında tuhaflıklarla uyanması dikkatini çekmiş. Yine kahve yaptığım bir haftasonu, karım çaktırmadan kahveyi dökmüş ve uyuma numarası yapmış. Ben de tabi çakmamıştım bu durumu. Karım uyuyor diye yatağına götürüp soydum ve Hüseyini aradım. Karım da aynen beni dinliyormuş ve ne olacak ne yapacağız diye beklemiş. Tabi Hüseyin yine hemen geldi. Hüseyinle birlikte karımı okşayıp yalayıp siktikten sonra, tam karımın amını temizleyip giydirecekken, karımın, “Mutlumusun aşkım?” demesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Ve artık karımı uyutmadan 3’lü seks yapıyoruz, üçümüz de çok mutluyuz!

Türbanlı Karının Götünü Siktim

Türbanlı Karının Götünü Siktim
Dükkanımın yan sokağında, apartmanın giriş katında genç ve oldukça bakımlı bir türbanlı kız yaşıyordu. Dükkan kendime aitti ve o kızı uzunca bir süredir takip ediyordum. Çünkü öylesine güzel ve diri bir vücudu vardı ki, dükkanın önünden her geçtiğinde onu domaltıp bağırta bağırta siktiğimi hayal ederdim ve sikim taş gibi olurdu. Bir gün dükkanıma geldiğinde, heyecandan elim ayağıma dolaşıyordu, ama çaktırmamaya çalışıyordum. Adının Hilal olduğunu mahalledeki ufaklıklardan öğrenmiştim. Bilgisayar almıştı ve benden izlemek için film satın almaya gelmişti. Dükkanımda bilgisayar oyun ve film CD’leri satıyor, aynı zamanda bilgisayar tamiri yapıyordum. Hilali ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Hilal filmleri incelerken, ben de çaktırmadan onu süzüyordum.


Hilal henüz 19-20 yaşlarındaydı. Boyu en az 1.70 vardı ve uzun topuklu ayakkabılarıyla daha da bir uzun gösteriyordu. Kilosuda boyuna göre oldukça idealdi, 50-55 kilo arasında mükemmel bir bombaydı. Saçları kumraldı ve sadece türbanının arasından birazı gözüküyordu. Masmavi gözleri, uzun siyah kirpiklerinin arasından gerçekten çok büyük gözüküyorlardı. Kaşları özenle alınmış, ince dik ve köşeliydiler. Dudakları dolgun ve çok etliydiler, adeta gel beni öp, etli dudaklarımı ısır diyorlardı. Hafif bir makyajı vardı, teni çok güzel olduğundan fazla bir makyaja ihtiyacı yoktu zaten. Gözlerinin altında çok hafif çilleri vardı ve bu ona ayriyeten çekici bir hava kazandırıyordu. Dudaklarına biraz pembemtırak bir ruj ve kirpiklerinin altına da gözlerinin rengiyle uyumlu mavi bir far çekmişti. Parfümünün kokusu başımı döndürüyordu.

Omuzları genişti ve spor yapmış atletler gibi kaslı ve yağsız bir vucudu vardı. Göğüsleri normalden çok daha iri yuvarlak ve dik duruyorlardı. Bunda, çok ince, yağsız, düz ve içine çekik olan belinin etkisi de büyüktü. Bacakları uzun ve biçimliydiler, geniş ama çıkık kalçalarıyla birlikte çok sert ve biçimli gözüküyorlardı. Uzun bacaklarını ayak bileklerine kadar kapatan, üst tarafı kıçına yapışıp külotunun çizgisini gösteren, alta doğrubollaşan, pileli siyah bir etek giymişti. Üzerinde dar ve göğüslerini sımsıkı saran, çizgili beyaz bir gömlek vardı. Ve içinden gözüken siyah dantelli sutyeni, o iri ve sert göğüsleri yanlardan sıkıştırmış olduğu için önlerden sanki patlayacakmış gibi düğmeleri zorluyorlardı. Göğüslerinin üzerine doğru tırmanan ve hemen üstünde biten baş örtüsü, iri memelerini daha da iri gösteriyordu. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi, sikim çoktan fırlamıştı bile.

Neyse, Hilal alacağı filmi seçti ve parasını ödeyip gitti. Daha sonraları, çok sık olmasa da dükkanıma arada bir gelip, bazen film, bazende oyun CD’si almayı sürdürdü. Ben de her geldiğinde yeni film ve oyunları ona gösterip, espri yaparak hem onu güldürüp hemde samimi olmaya çalışıyordum. Bunda azda olsa başarılı olmuştum. Bir gün suratı asık ve morali çok bozuk bir şekilde geldi ve konusu ayrılık olan bir film aldı. Herhalde sevgilisinden ayrıldı, bu kız nasıl bırakılır diye düşünüp, yine onu binbir çeşit pozisyonda siktiğimin fantazisini kurarken, “Moralim çok bozuk, evimize hırsız girmiş!” demez mi. “Evde yalnızım, korkudan bana uyku yok, şimdi de film alıp sabaha oturup hırsızı bekleyeceğim!” dedi ve gitti. Gece saat 22:00’ye geliyordu, dükkanı kapatmaya hazırlanıyordum ki, Hilal elinde film CD’siyle gelip, filmin çalışmadığını söyledi. Hemen dükkandaki bilgisayara taktım ve denedim. Bir problem yoktu. CD’yi alıp geri gitti. Ben de hemencecik niye gitti, keşke biraz daha kalsaydı da, konuşup o iri memeleri, dolgun köfte dudakları biraz daha yakından görebileydim diye kendi kendime sitem ederken, tak bir daha çıkıp gelmez mi!

CD’nin yine çalışmadığını söyledi. Ben de bilgisayarında bir problem olabileceğini söyledim. “Gelip bakabilirmisin?” dedi. “Ben de zaten kapatıyordum, beklersen hemen gelip bakarım!” dedim. Ve hızlıca dükkanı kapatıp, birlikte evine doğru yürümeye başladık. Heyecandan içim kıpır kıpırdı. Böyle bir fırsat bir daha elime geçmezdi. Kendi kendime, Tamam oğlum... bu fırsatı kaçırma, sonuna kadar git, ne olursa olsun.dedim. Zaten evde de tek başına olduğunu söylemişti ve şimdi de beni evine davet etmişti, demek ki o da bir şeyler düşünüyordu, ya da benim kalbim çok fesattı ve ben kendi kendime öyle gaz veriyordum. Neyse evine girdik. Acelem varmış gibi hemen bilgisayarın başına geçtim. Bilgisayar yatak odasında kuruluydu. Derli toplu temiz bir evi vardı ve de tek kişilik güzel bir yatağı. Onu o yatağa atıp sabaha kadar sikmek ne güzel olurdu diye iç geçirdim kendi kendime. Ben bilgisayarı kurcalarken, “Birşey içermisin?” diye sordu. Ben de, “Soğuk suyun varsa içerim.” dedim.

Suyumu getirmek için gittiğinde, çaktırmadan bilgisayarında neler var, ya da MSN adresini bulabilirmiyim diye kurcalarken, bir de ne göreyim? Bizim türbanlı Hilal bilgisayarına bir sürü pornofilm kaydetmiş. Tam isabet!dedim, bu kız çok azgın oğlum, sen ne yap et bu gece bu kızı sik bir güzel, sakın elinden kaçırma! dedim. Neyse Hilal suyumu getirip yanımdaki boş sandalyeye oturdu. İlk defa onu bu kadar yakından hissedebiliyordum. Sikim kazık gibi olmuştu. Sandalyedeki dimdik oturuşu, göğüslerini dışarıya şişirişi, sert ve diri kalçalarını geriye atışı beni çıldırtmıştı. Benim iskemle kısa kaldığından başım göğüslerinin hizasına geliyordu nerdeyse. Kafamı çevirmemle gömleğinin iki düğmesi arasında aralanan kısımdan içinin göründüğünü fark ettim. Zaten oldukça iri ve sert olan göğüslerini dar siyah dantelli bir sütyenle yandan sıkıştırınca, sutyeninden dışarı taşmış göğüsünün ucu nerdeyse fırlayacak gibi olmuş, hatta kahverengi başları siyah sutyeninin dantellerinin arasından nerdeyse hafifçe çıkmıştı.

Kendimi zorda olsa işime verdim ve bilgisayarını düzeltmeyi başarmıştım. “Tamam, oldu, çalışıyor!” dedim. Bilgisayara eğilip bakıp kontrol etti. Ben de o eğildiğinde çaktırmadan o dolgun memelerine bakıyordum. “Evet çalışyor!” deyip çok teşekkür etti ve borcunun nekadar olduğunu sordu. “Rica ederim, ne borcu? Suyumu verdin ya! Biraz da oturup o deniz mavisi gözlerindeki yıldızlar kadar parlak ışıltılara bakayım, bana yeter!” dedim. Hilal kıpkırmızı olmuştu, “Teşekkür ederim...” dedi kısık bir sesle. Belli ki çok hoşuna gitmişti bu yaptığım kompliman. Ağzım böyle durumlarda iyi laf yapar, elektriği yakalamıştım, devam et dedim kendi kendime. “O kadar güzel ve tatlısın ki, bazı geceler gökyüzündeki yıldızları seyrederken aklıma onlar kadar parlak gözlerin geliyor!” dedim. Utandı, “Böyle şeyler söyleme bana, ben çok etkilenirim!” dedi. Ben de bütün cesaretimi toplayıp, “Seni ilk gördüğüm günden beri hayal ediyorum!” dedim. Ne hayal ettiğimi soracağını bildiğim için böyle tuzak bir cümle kullanmıştım. Hemen oltaya geldi saf Hilal ve sordu. “Sana yakın olmayı, tenine dokunmayı, kokunu içime çekmeyi, sana sımsıkı sarılıp, o tatlı dudaklarını doyasıya öpmeyi!” diye söyleyiverdim hızlıca. Artık tepkisini bekliyordum. Ya, ‘Sen beni başka kızlarla karıştırdın!’ deyip tersleyecekti, ya da, ‘Eee?’ diyecekti. ‘Eee?’ derse bu iş tamamdı, o da beni istiyor anlamına gelecekti ve artık gerisi bana kalıyordu...

Kızarak, “Daha başka neler hayal ediyorsun?” dedi. Gözlerime bakamıyordu. “Tamam, sana hayal ettiklerimin hepsini göstereceğim!” dedim. Artık beklediğim an gelmişti, istediğim gibi yiyebilecek, belki de sikebilecektim Hilali. Ama nerden başlayacağıma karar veremiyordum. Hemen göğüslerine atlasam korkabilirdi. Bütün cesaretimle, yüzüne hiç bakmadan, yavaşça eteğinin üzerinden baldırlarını okşamaya başladım. Öylece oturuyor ve bana boş boş bakıyor, hiç tepki vermiyordu. Dar eteğinin üstünden uzun bacaklarının üst kısımlarını biraz okşayıp yavaşça aşağı doğru kaymaya başladım. Eteğinin yukarı kaldırıp altına elimi soktum ve tam dizinin altını tuttum. Bir an irkildi. Sonra ilk kez dokunulduğuna emin olduğum, hayallerimde canlandırdığım bacaklarını okşamaya başladım. Nefesinin hızlandığını fark ettim. Eteğini yukarı doğru çektim ve o sütun gibi uzun hafif bronz pürüzsüz bacaklara doğru eğilip baldırlarını öpmeye başladım. Sonra da dizlerimin üstüne çöküp eteğini daha da yukarı kaldırdım ve küloduna kadar yukarı ittim ve resmen bacaklarının üstüne saldırdım. O kadar kuvvetlice emdim ki baldırlarının amına yakın iç kısımlarını, bir an Hilal yerinden zıpladı, nefes nefese kalmıştı.

Hemencecik kalkıp, o etli dolgun dudaklarına yapışıp emmeye başladım. Bir yandan alt dudağını hafifçe ısırıp, diğer taraftanda dilimi o minik ağzından içeri sokarak diline değdirip onu azdırmaya çalışıyordum. Elimi de külodunun yukarısından içine sokup, o minicik kılsız amcığını okşayıp parmaklamaya çalışıyordum. Tekrar aşağıya indim. Amı mis gibi kokmaya başlamıştı ve çılgınlar gibi yalamak istiyordum amını. Bacaklarını açmak istedim, ama izin vermedi. Ben de sıkı sıkıya kapattığı bacaklarının tam üstüne gittim ellerimle baldırlarından tutup iki yana ayırdım. Herhalde biraz korkmuştu ki, sandalyede öylece oturuyordu. Dantelli külodunun yanlarından amına doğru dilimi uzatıyordum ve amına değemedikçe daha da çıldırıyordum. Dantelli külodunun üstünden o kadar çok dilledim ki o minicik amcığını, en sonunda bacakları gevşedi ve açıldı. Ben de başımı iki bacağının arasına soktum. Kalçalarına ellerimi arkadan yapışıtırıp doladım ki kaçmaya çalışmasın diye. O mis gibi kokan minicik siyah dantelli külodunu dişlerimle tutup yana çektim ve minicik kılsız amının üstünde yavaşça dilimi gezdirmeye başladım. Hafifçe dilimi kılsız daracık amında gezdiriyor, bazen klitorisini öpüyor, bazende amının dudaklarını ağzıma alıp emiyordum.

Çok geçmeden derin bir, “Ohhh!” çekti. İyice havasını bulmuştu, “Yeter artık!” dedi. Ama ben oralı olmadım tabi, bacaklarını omuzumdan yukarı atıp külodunu iyice kenara çektim ve o bal gibi tatlı minik kılsız amını daha bir iştahla yalamaya başladım. Sandalyede duramaz olmuştu, nerdeyse boşalacaktı. Hemen ayağa kalktım, arzuyla gözlerimin içine bakıyordu ve nerdeyse bayılacak gibiydi. Kalınlaşmış yarrağımı çıkardım ve eline verdim. Sonra ağzına doğru götürdüm. Yüzüme baktı, ama ben çoktan ağzına sokmuştum yarrağımı. Yarrağımın başını biraz ısırınca, yrrağımı çekip, dişlerini sürtmemesini, emmesini söyledim. Sonra tekrar diliyle dudakları arasına sıkıştırdım ve ağzına gidip gelmeye başladım. Bir elini tutup taşaklarıma götürdüm, taşaklarımı avuçladı. Çok azmıştım, hemen iki elimle kafasının arkasından tutup iyice sikime doğru bastırdım. Nefes alamıyordu. Sonra yavaşça ellerimi gevşettim ve ağzını am siker gibi sikmeye başladım. Sonradan onun da hoşuna gitmişti, sikimi içine çekip emiyor, ağzının içindeyken sıkıca tutuyor, dudaklarını daraltıyor, diliyle ucunu yalayıp, kafasını ileri geri ittirip sikimi dibine kadar ağzının içine sokup beni çıldırtıyordu. Ağzından çıkarttığında tükürükler sikimin tepesinden gömleğinin göğüs kısmına damlıyor, gömleği ıslatıp o diri göğüslerin daha da çok belirginleşmesini sağlıyordu.

Türbanının iki ucunu göğüslerinin üstünden yukarı çektim ki göğüslerini daha rahat görebileyim. Sikim ağzındayken gömleğinin düğmelerini açtım ve iri göğüslerini seyretmeye başladım. Sonra da damarlı ve koca yarrağımı o siyah dantelli sexy sütyeninin altından iki göğsünün ortasına sokup iri göğüslerini de yandan ellerimle sıkıştırıp, dolgun ve sert silikonlu gibi duran göğüslerinin arasına sikimi yavaşça gömdüm ve sürttürmeye başladım. Şimdi de göğüslerini sikiyordum. Hilalin iri, sıkıştırılmış ve sert göğüslerinin arasında sikimi git gel yaptırtmak müthiş bir duyguydu, tarif edilemeyecek kadar çok zevk alıyordum. Şimdi iki elimle de türbanını kafasının arkasından sıkıca tutarak başını sikime doğru bastırarak git gel yaptırıyordum. Adeta göğüslerinin arasından hem memelerini hem ağzını sikiyordum. Minik ağzına, o etli ve kalın dudaklarının arasına sikimin kafasını sokup sokup çıkartıyordum. O da yarrağımın zevkten mosmor olmuş kalın tepesini minik ağzının içine sokup emiyor, içine çekiyor sonra çıkartıp dilinin ucunu üstünde gezdiriyor dilinle damarları takip ediyor ve tükürükleyip tekrar o etli mosmor dudaklarının arasından minik ağzının içine sokup emiyordu.

Hilal de müthiş azmıştı. Amının vıcık vıcık olduğunu hayal ediyordum. O sulu amcığa sokup sokup çıkarmak ne zevkli olurdu. Ama onun o güzel götünü sikmek, deliğini yalayıp emmek, daha çok arzu uyandırıyordu içimde. Daha sonra kucağıma aldım ve dantelli sütyeninin üzerinden göğüslerini ısırmaya başladım. Siyah dantelli sutyeninin dantelleri arasından şişkin göğüslerinin uçlarını ağzımın içine alıyor, emiyor, içime çekiyor ve dişlerimin arasına alıp eziyordum. Çok sert ve yuvarlaktılar. İki iri, hafif bronz ve uçları kahverengi, üzüm büyüklüğünde uçları olan göğüslerini yavaşça avuçladım. Ellerimin içinde gittikçe sertleştiğini hissediyordum. Sonra sutyenini aşağıya indirdim ve tekrar o taş gibi dimdik, birbirine yakın duran yuvarlak ve diri göğüslerini uçlarını ağzıma alıp emmeye başladım. Hilalin yüzüne baktım, “Yeter! Gerçekten bayılacam, hayatta böyle bir şey ilk kez başıma geliyor!” dedi.

Ben de artık daha fazla dayanamayıp, hayallerini kurduğum o muhteşem kıçı dağıtmak için, ayağa kaldırdım ve yatağa götürdüm Hilali. Ellerinin ve dizlerinin üstünde domalttım. Elimle o ipincecik belinden aşağı doğrubastırarak, o yusyuvarlak iri sert ve diri kalçalarını dışarı çıkarmasını sağladım. Birden panik yaptı ve eliyle amını tutarak, “Bakireyim, olmaz!” dedi. Ben ise sadece o güzel götünü ona büyük bir zevk vererek sikeceğimi söyledim. Nedense buna itiraz etmedi, “Tamam, ama acıtmadan yap, ilk olacak...!” dedi. Artık o da had safhada azmıştı ve yarrağımın tadını öğrenmek istiyordu. Hilalin kafasını elimle bastırıp yatağa gömdüm, dolgun ve diri kalçalarını yukarı doğru kaldırdım. Dar ve uzun eteğini sırtına doğru topladım. O güzel götünün bütün güzelliği yuvarlak hatlarıyla karşımdaydı şimdi. İri ama sert ve kaslı götü belli ki hiç ellenmemiş ve sikilmemişti. Dantelli siyah minik daracık külodunu kalçalarından aşağı bacaklarına doğru çektim. Offf!! Bu güzel götü hemen sikmemek için kendimle mücadele ediyordum.

“Lütfen dikkat et, kızlığıma zarar gelmesin...” dedi. Bir elimi amına götürüp yavaşça okşarken, domalmış götün durdurduğum pozisyonundan dolayı iyice açılmış olan dar göt deliğine doğru ağzımı yaklaştırdım. Gerçekten çok temizdi, ne amında ne götünde hiç kıl yoktu ve çok pürüzsüzdü. Çokta güzel, kendisine has çekici bir kokusu vardı amının ve götünün. Belki de amının salgıladığı zevk suyundan geliyordu o sikimi şahlandıran güzel aromatik koku. Ağzımı o minik daracık hiç açılmamış amcığına doğru götürüp yalamaya başladım. Hoşuna gitmişti, kıpırdanmaya, kalçalarını oynatmaya başladı ve derin bir, “Ohhhh!” sesi yükseldi o etli dudaklarının arasından. “Daha çok yala, daha derine sok dilini! İçimi em, dilini sok içime, hızlı hızlı dilinle sik beni erkeğim!” diye komut verdi bana. Ben de amının içini emiyor, akan zevk suyunu içiyor, dilimi daha da derine sokup sokup çıkartıp onu zevkten delirtmeye çalışıyordum. Çok feci inlemeye başlamıştı, “Ahh... Ohhh... Sik beni!” diyordu durmadan, müthiş azmıştı Hilal.

Şimdi sol elimimin işaret parmağını amının suyuna bandırıp yavaşça o sert kaslı götünün deliğinin üstünde gezdiriyor, adeta içine girmeye çalışan bir matkap gibi sokmaya çalışıyordum. Ama götünün deliği çok dardı, belli ki hiç yarrak ve parmak girmemişti. Parmağımı biraz daha amının suyuyla ıslattıktan sonra sert bir şekilde taş gibi kalçalarının arasındaki minik göt deliğine sokmaya başladım. Parmağımı kurt gibi ilerletiyor, bazende içinde döndürerek yavaşça sokmaya çalışıyordum daracık deliğinin içine. “Acıyor! Çıkart! Ahhh!” diye bağırıp elimi dışarı doğru itmeye, kıçını sallamaya başladı. Parmağımı götünün içinde hareketsiz bırakıp, Hemen amına ağzımla öyle bir yapışıp emmeye başladım ki, acı çığlıkları zevk inlemelerine dönüşmüştü. Şimdi parmağımı içinde oynatıyor, yavaşça sokup sokup çıkartıyordum. Hilalin götü parmağıma alışmıştı ve onun da hoşuna gitmeye başlamıştı ki, kalçalarını sağa sola döndürüp, parmağımı iyice içine almaya çalışıyordu. “Götümü sik artık! Hazırım, dağıt götümü! Yarrağını sok dibine kadar!” diye inlemeye başladı.

Yarrağım taş gibi olmuştu, hiç bu kadar kalın ve sert olduğunu görmemiştim. Tepesi kan basıncında mosmor olmuştu ve her tarafından damarlar fışkırıyordu. Hilalin götüne girince çıkacak çığlığı hayal etmeye başladım. Şimdi parmağımı götünün minik deliğinden çıkartıp, kalçalarını öpüp, götünün deliğini yalayıp emmeye başladım. Ve göt yalamayı hiç bu kadar istememiştim. Şimdi orta ve işaret parmaklarımı o minik amının suyuna bandırıp yavaşça götünün deliğinden içeriye doğru kaydırdım. Yüz ifadesinden abladığım kadarıyla birazacıtmıştım. Hemen amını ve götünü daha bir iştahla yalayıp emmeye başladım. Sonra parmaklarımı yavaşça götüne sokup çıkartıyordum. Önce yavaşça, daha sonra alışınca hızlı hızlı sokup çıkartmaya başladım. O güzel dar göt deliği iki parmağıma da alışmıştı artık. Hızlı hızlı ve ritmli bir şekilde Hilalin götüne parmaklarımı sokuyor, çıkartıyor, içinde döndürüyor, kuruyunca da tekrar amının suyunu parmaklarımı bandırıp götüne sokup, ıslak tutarak tahriş olmasını engelliyor, acı çekmesini azaltıyor ve daha çok zevk almasını sağlıyordum. Parmaklarımla Hilalin o güzel götünü adeta sikiyordum.

Kafayı yiyebilirdim, yatakta iç çamaşırıyla dizlerinin üstünde domalmış eteği ve türbanı çıkartılmadan kafası yatağa gömülmüş, manken gibi bir afet ve ben onun arkasına geçmişim, amını yalarken domaltmış götünü de parmaklarımla sokup sikiyorum. Daha fazla dayanamadım ve dizlerimin üstünde doğrulup arkasına geçtim, önce kalın ve damarlı yarrağımı bir müddet alttan amına sürterek daha çok zevk almasını sağladım ve sikimin amının o güzel kokulu suyuyla ıslanmasını sağladım, sonra da taş gibi olmuş semsert yarrağımı götünün minicik mor deliğine dayadım, beline doğru hafifçe bastırıp kalçalarını iyice dışa vermesini sağladım, kalçalarından tutup yavaşça kaslı götünün içine doğru yarrağımın tepesini ittirdim. Biraz zorladım, ama götünün bakire dar deliği izin vermedi. Sonra iki elimle kalçalarını iyice kavradım, götünün yanaklarını iki yana doğru çekip iyice açtım götünü ve o muhteşem minicik deliğini ortaya çıkarttım. Hiç bu kadar güzel manzara görmemiştim. Kuvvetlice içine bastım sikimi...

Yarrağımın içine girmesiyle bağırması bir oldu, “Canım çok yandı! Ahhh! Çıkart, istemiyorumm!” diye. Alışması, acısının hafiflemesi için, önce kalın yarrağımı dar deliğinin içinde bir müddet hareketsiz tuttum, daha sonra yavaşça sikimi götüne sokup çıkarmaya, pompalamaya başladım. Damarlı kalın yarrağım içinde yavaşça gidip geliyor, götünü yarıyor, adeta parçalıyordu. Acısından elleriyle yorganı sıkıyor, dişleriyle de çarşafı almış ağzına ısırıyordu, o güzel mavi gözlerinden hafifçe yaşlar gelmeye başlamıştı güzel Hilalimin. Acısını azaltmak için hemen amını okşayıp, parmaklarımı amcığının içine doğru soktum. Ama fazla sokmadım, yoksa kızlığınıbozabilirdim. O pembe küçük amını parmaklarımla hafifça okşarken, yavaşça da yarrağımı o dar göt deliğine sokup sokup çıkartmaya başladım. Amacım amından çıkan zevk dalgasının götündeki baskıyı ve acıyı azaltmasıydı. Bir müddet sonra kendini gevşetti ve geriye doğru ittirmeye başladı. İşte şimdi tam kıvama gelmişti. Artık bu sert kalçaları rahatça sikecek, götünün deliğine istediğim kadar hızlı sokup, dibine kadar abanabilecektim.

“Ohh! Sik götümü erkeğim! Artık ordan hiç çıkma!” diye inledi. Zevk almaya başlamıştı, sanki götü sikimi emiyor, kocaman yarrağımı içinde kaybediyordu. Hilalin götünü hayvanlar gibi sikiyordum, kudurmuş köpekler gibi ellerimle kalçalarını iki yana çekip iyicene gerdiğim o güzel diri götünün minik ve dar deliğinesikimi hızlı hızlı sokup çıkartıyordum. Hızlı hızlı sokup çıkarmaktan, götünü yarmaktan ter içinde kalmıştım. O kadar tatlı, sıcak ve daracıktı ki götünün içi, sanki alev alev yanıyordu. Sıcaklığı yarrağımı öyle bir şehvetlendirmişti ki, götünün en derinine doğru girip çıkmaktan kendine hafif kaygan bir yol yapmıştı artık. Götünün sikilmesinden aldığı zevkle o tatlı amından damlayan zevk sularını parmaklarıma sürdükten sonra bir elimle türbanını saçlarıyla tutup geriye çektim ve diğer elimi de amının suyuna bandırmış olduğum işaret parmağımı o güzel dolgun ve etli dudaklarının arasından ağzının içine sokup emdirttim. Belli ki çok hoşuna gitmişti, kafasını türbanının yanlarından fırlamış uzun saçlarını savurup, dilini dışarı çıkartıp parmaklarımı yalayıp emmeye çalışıyordu. “Sik götümü! Dağıt, parçala, dibine kadar sok erkeğim!” diye zevk çığlıkları attıkça beni daha da kudurtuyordu...

Artık götüne öyle hızlı bir şekilde girip çıkıyordum ki sikimin götüne giriş çıkışını takip edemiyordum. Offff! Türbanlı götü sikmek muhteşemdi. Götünün içi daracıktı ve inanılmaz sıcaktı. Götünün deliği sikimin her tarafını sıkmıştı. Çok dar olduğu için girip çıkarken de o kadar çok zevk veriyordu ki, neredeyse kendimden geçecektim. Ensesinden ellerimle tutup iyice kendime doğru çektim ve sikimi götünün içine tamamen yerleştirdim. Ellerimi o diri ve iri göğüsleri çevreleyen siyah dantelli sutyene yapıştırdım ve o sert göğüsleri avuçlarımın arasında hoyratça sutyeninini üstünden okşayıp sıkmaya başladım. Dantelli sutyenini aşağı çekip göğüslerini avuçlayıp, zevkten şişmiş uçlarını parmaklarımın arasında ezip sıkmaya başladım. “Ahhh! Parçala göğüslerimi erkeğimmm!” diye inledi. Hilal öyle çok zevk alıyordu ki, ter içinde kalmıştı ve artık zevkten sadece anlamsız böğürtüler çıkartıyordu.

Artık o güzel götünün dar deliğini iyice açmıştım ve bütün vucüdumun ağırlığınıda kullanarak sikimi dibine kadar köklüyordum. Hilalin adeta takatı kalmamış, kalçalarını havada tutacak gücü kesilmişti. Ben ise matkap gibi götünü deliyor, sikimi kah hızlı hızlı, kah yavaş, ama bütün gücümle götünü dövüyor, bir daha sikecek fırsatım olmaz diye mümkün olduğunca kendimi tutup, götünü şikişimi uzatmaya çalışıyordum. Domalmış götünü iyice yatağa yapıştırmıştı, açımız bozulmuştu, ama yarrağım götüne yol yaptığı için deliğe matkap gibi girip çıkıyordu. Hilalin titreyerek, acayip sesler çıkartarak boşaldığını hissettim. Hilali götten orgazm etmiştim. Artık gücü kalmamıştı, götünü tamamen dağıtmıştım. O ne muhteşem bir göttü. Kalçalarını tamamen aşağı indirmiş, yatakta yarı baygın bir şekilde yatıyordu...

Sikimi götünden yavaşça çıkarttım ve Hilali yatakta doksan derece yan çevirdim, bacaklarını karnına doğruittirip, götünün deliğinin tamamen dışarıya çıkmasını sağladım. Ben de götünün deliğinin yanında dizlerimin üstüne çömelip yatağa oturdum ve bacaklarımı aralayıp onun götünün deliğini sikime doğru çektim. Açılmış götüne sokmadan önce biraz amının suyunun üstünde kaydırdım ve amının o güzel suyuyla tamamen kaplanmış olan yarrağımı götüne hızlıca geçirdim. “Offf! Acıdı!” diye kısık bir çığlık attı. Bu pozisyonda da yarrağımın tamamı taşşaklarıma kadar girmişti. Götünün en derinlerinde sikimin baskısını, içindeki yarrağımın kıvranışını hissediyordu artık Hilal. O semsert kalçalarının arasındaki mor deliğine her soktuğumda kısık çığlıklar atıyordu. Şimdi göğüslerine ve yüzüne daha yakındım. Semsert memeleri, ben götünü vurdukça, sokup çıkardıkça, dövdükçe, hopluyor zıplıyor, kendi çevrelerinde tur atıyorlardı. Şak şuk giriş sesleri beni ve onu çıldırtıyordu.

Koca göğüslerini ellerimle tutup kendime doğru çektim, kafamı yaklaştırıp uçlarını yalamaya başladım. Uçlarını dişlerimle öyle bir sıkıp ısırmışım ki, uçları mosmor şişmeye başladılar hemen. Artık benim de takatim kalmamıştı, ama bu güzel götü bırakmakta istemiyordum. Bundan dolayı öyle çok giriş çıkış yapıyordum kigötüne, deliğinin etrafı kızarmaya başlamıştı. Ama ikimizin de umurunda değildi. Zevkten kendimizden geçmiş vaziyette Hilali altımda götünden sikerek inletiyordum. Arada sırada da sikimi götünün en dibine kadar abanıp sokuyor, bir müddet hareketsiz bıraktıktan sonra, içindeyken kalçalarım yardımıyla sikime daireler çizdirip yarrağımı götünün en ulaşılmaz yerlerine doğru döndürüyordum. Bu onu çıldırtıyordu. Saçlarını sağa sola savurup, dişlerini çarşafa geçirip, kendini geriye doğru ittirip, sikimin en dibini taşşaklarıma kadar içine almaya çalışıyordu...

Daha fazla dayanamadım ve sıcacık götünün en derininde patladım. Spermlerim şelale gibi fışkırıyordu içinde. Öyle hızlı pompalıyordum ki döllerimi içine, sıcak spermlerimi içine fışkırtırken kasılarak daha da hayvanca abanıyor, adeta yırtıyordum dar deliğini. O minicik göt deliğinin içine sanki sikimin hepsini sığdırıp götünü parçalamak istiyordum. Zevkten kendimden geçmiştim. Hilal de titreyerek boşalıverdi ikinci defa. Zevkten ve boşalmaktan ter içinde kalmış, ıslak bedeni çok sexy bir şekilde parlıyordu. Terden yapış yapış olmuştuk. Hilal kendinden geçmiş, yatakta kasılıp hafifçe inliyordu güzel götlüm. Oluk oluk akıyordu döllerim götünün içine. Beyaz spermlerim yavaşça götünün artık kıpkırmızı olmuş minik deliğinden hafifçe sızmaya başlamışlardı...

Hemen hala dimdik olan yarrağımı götünden çıkarttım ve birazda ağzına verip, bütün döllerimi yalattım ona. Hilal şehvetle hepsini yalamış, yarrağımı ağzına alıp içinde kalan ne varsa emip yutmuştu. Daha yokmu, daha daha istiyorum dercesine sikimi emip kasfasını somuruyordu. Hala sert olan yarrağımı iyice yalayıp temizledikten sonra kendimizi yatağın üzerine bıraktık ve öylece hiç konuşmadan bir müddet yattık. Bu ne muhteşem, ne azgın bir kızdı yaa! Sessizliği telefonun zili bozdu, annesi merak edip aramış. O gece dinlene dinlene, Hilalin güzel götünü sabaha kadar, taşşaklarımda döl kalmayana kadar siktim. Kaç kere boşaldığımızı bilmiyorum, ama sabah sikimin her tarafı zonkluyordu. Gün aydınlandığında artık giyinip telefon numarasını aldım ve oradan ayrıldım. Ne müthiş bir geceydi ama! Artık Hilalin o güzel götünü her fırsatta sikiyorum, parçalıyorum, dağıtıyorum. O da bundan çok memnun, bende..

Babası Beceremedi Oğlu Beceriyor

Babası Beceremedi Oğlu Beceriyor

Merhabalar ben Mualla 42 yaşında, fazla zayıf sayılamayacak, 1.65 boyunda, kapalı bir bayanım. 7 yıl önce eşimden ayrıldım. Genç yaşta dul kalışım benim cinsel yaşamdan koparmıştı. Burası müteassıp bir beldedir. Maddi durumum çok şükür iyidir, kendime ait 3 daireden gelen kira geliriyle geçiniyorum. Geçen sene yaşıma uyguntek çocuklu bir beyle evlendim. 18 yaşındaki üvey oğlum Cemil de bizimle yaşamaya başladı. Okuyor. Okulu gayet iyi, ama oldukça içine kapanık bir kişiliği var. Neyse, evlendikten 3-4 ay sonra, yeni kocama ne oldu bilmiyorum, ama seks hayatımız birden bitti. Adamda durup dururken bir isteksizlik başladı, ben de üzerine fazla gitmedim, ama bazı geceler sex özlemi çekiyordum. Bu konuda kimseyle de konuşamıyordum, böyle şeyleri birileriyle paylaşmak bu beldede imkansız bir şeydi, dedikodu bir yayıldı mı artık burası yaşanmaz hale gelirdi. Mecburen içime atmıştım.




Bundan 1 ay önceydi, kocam bir iş için birkaç günlüğüne İstanbula gitmişti. O gün üvey oğlum Cemil banyoya yıkanmak için girmişti, ancak su sesi gelmediğini farkettim. Şohben zehirlenmesinden korktuğum için bir telaş banyonun kapısına geldiğimde, içerden, Ahhh! Ohhh! sesleri ile karışık ‘şak şak’ sesleri geliyordu. Bu ilk defa dikkatimi çekti, eğilip anahtar deliğinden baktığımda, Cemilin masturbasyon yaptığını gördüm. Erkekliği, morarmış başıyla hatırı sayılır derecede büyüktü. Ne yapacağımı bilemedim, ama seyretmekten de kendimi alamadım. Bir anda elimin küloduma gittiğini ve amımı okşamaya başladığımın farkına vardım. Bunu istem dışı yapmıştım ve amım sulanmıştı. Resmen üvey oğlumun kalkmış ve sertleşmiş sikinden tahrik olmuştum. Ve o sırada Cemil boşalmaya başlamıştı. Çeşme gibi boşalıyordu ki, elinde benim penye külotlarımdan birini yarağına sürdüğünü gördüm. O anda çok karışık hislere kapıldım ve ne yapacağımı bilemedim. Sessizce banyonun kapısından uzaklaştım ve mutfağa gidip akşam yemeği için sofrayı hazırladım.

Cemil 10 dakika sonra banyodan çıktı, eşofmanını giyip geldi. Yemeğimizi yedik, çay’dı, TV’ydi derken vakit geç oldu, odalarımıza gittik yattık. Ama beni uyku tutmuyordu, üvey oğlumun banyodaki o hali hep gözümün önündeydi ve ister istemez elim yine amıma gitti. Amımı okşamaya ve ilk defa kendimi tatmin etmeye başladım. Cemilin masturbasyon yaparken külodumu da kullanması kafamda bir soru işareti oluşturmuştu, o düşüncelerle acaip bir orgazm yaşadım. Bu olay kafam takılmış, yeniden cinselliğimi hatırlamıştım. Bu düşünce ile ertesi günden itibaren evin içinde uzun etek yerine, kalçama tam oturan, hafif dekoltesi olan bir eşofman alarak giymeye başladım. Cemili takip ediyordum, çaktırmadan bakışlarını kontrol etdiyordum ve tahminlerimde haklı çıktım. Cemilin vücudumdan tahrik olup önünün kabardığını görebiliyordum. Önce ne yapacağımı şaşırdım, ama Cemilin kabarık önünü gördükçe ben de tahrik oluyordum. Bu işin sonu nereye varacaktı?

Ben irademe yenilip, evin içinde frikik vererek dolaştıkça, her ikimiz de tahrik oluyorduk ve o hemen tuvalete gidip kendini boşaltıyor, bense gece yatağımda aynı işi yapıyordum. Artık irade gücümü tamamen kaybetmeye başladım, kaç aydır cinsel yaşamım yoktu ve aynaya baktığımda kendi vücudumdan bile tahrik oluyordum. Bir akşam bir deneme yapmaya karar verdim ve kendimi hazırladım. Yemekten sonra odama gidip iç çamaşırlarımı çıkarıp, dizlerimi örten geceliğimi giyip salona geldim. DVD’ye bir korku filmi koyup Cemille seyretmeye başladık. Çok gerilimli, korkutucu ve karanlık bir filmdi. Film bitip yatacakken, çok korkuyormuşum gibi yapıp, “Yaa Cemil bu filmden sonra bu gece hayatta yalnız uyuyamam! Hadi anam, gel beraber yatalım?” dedim. Sanki o da dünden razı, “Tamam anne, hadi yatalım!” dedi...

Ben Cemile sarılarak, benim odaya geçtik. Önce ben girdim yatağa yattım, Cemil de eşofmanının altını çıkardı ve sadece boxerle girdi yatağa. “Çok korkuyorum Cemil, bana sıkıca sarıl!” dedim ve arkamı döndüm. Cemil de arkadan bana sarılarak yatıyoruz. Çok geçmeden kalçalarımın arasında bir sertlik hissetmeye başladım. Zaten sadece gecelikleydim ve altımda külot yoktu. Cemil gittikçe kalkan yarağını kalça arama hafif yaslamış öylece duruken, ben bir hareketle Cemile yaslandım. İçimde birşeylerin koptuğunu ve amımın sulandığını, hatta sularının aktığını farkettim. Götümü Cemilin yarrağına bastırarak hafif hafif oynatmaya başlayınca, Cemil de boş durmadı ve kalçamın üzerinde duran sağ elini, zaten sertleşmeye başlamış göğüsümün üzerine getirerek, parmakları daireler çizer gibi okşamaya başlamıştı. Hiç konuşmuyorduk...

Ben yine götümü oynatıp, yarağına biraz daha yaslanınca, artık Cemil göğsümden elini çekti, boxerini bir anda indirdi ve geceliğimi sıyırdığında külotsuz olduğumu farkedince, ateş gibi yanan yarağını çıplak kalçalarımın arasına yerleştirmişti bile. O an ben tamamen kopmuştum, nefes alışlarım sıklaşmış ve yüksek sesle nefes almaya başlamıştım. Cemilin yarağı, sulanmış ve kayganlaşmış amımın dudakları arasına oturmuştu. Artık takatim kalmamıştı, dizlerimi karnıma çekerek kalçamı iyice geriye bastırdığımda, Cemilin yarağı bir anda içime girmişti. O anda öyle bir Oohhhhh! çektim ki yüksek sesle! Cemilin iki eli alttan ve üstten iki göğsümü yakalamış, okşama ile karışık sıkarken, bir yandanda hızlı hızlı amıma girip çıkmaya ve Uhhh! Uuuh! seslerçıkarmaya başlamıştı. Bense nasıl inlediğimin farkında bile değildim. Cemilin o sert ve damarlarını amımın çeperlerinde hissettiğim yarağı içime her girişinde, “Ooohhhhh, aaaahhhhh, daha hızlı, daha sert, ooohhhh çok güzelllll, sokkkk!” derken birden müthiş bir orgazm yaşadım ve titremelerle boşaldım...

Ama Cemil hala vıcık vıcık olmuş amıma gitgele devam ediyordu. Biraz sonra o da inleyerek ve böğürerek içime fışkırmaya başladı. Aman Tanrım, böylesine güzel birşey daha olamazdı. İkimizin dölleri ve suları birbirine karışmış ve yatak çarşaf batmıştı. Ama Cemilin yarağı içimde hala sertliğini koruyordu. O an ensemde bir öpücük hissettim ve sırt üstü dönerken Cemil de içimden çıkmıştı. Birbirimize sarılıp öpüşürken hala sertliğini sürdüren yarağı göbeğime basınç yaparken dudaklarımız ve dillerimiz birbirine dolanmıştı. Uzunca öpüştükten sonra başımı Cemilin göğsüne dayayarak bir müddet gözlerimi kapadım. İçim geçmiş ve öylece uyumuşum. Bir süre sonra amımın okşanması ile uyandığımda, benim elim de Cemilin yarağını kavramıştı bile. O gece sabaha kadar Cemil beni domaltarak, kucağında hoplatarak, beni üzerine at gibi oturtup zıplatarak, 4 kere daha sikti. O gecen sonra da sikişmelerimiz devam etti. Babasının evde olmadığı anlarda Cemille deliler gibi sikişiyoruz.

25 Aralık 2013 Çarşamba

Tuvalette Kuzenimi Becerdim

Tuvalette Kuzenimi Becerdim


Evet Sayın Seks Hikayeleri okuyucuları ben de başimdan geçen bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Ben şuan 21 yaşındayım. Bu yaşıma kadar istediğim her amcığı elde ettim. Fakat bir tanesini birtürlü elde edemedim. Kim mi tabiki kuzenim figenin amcığını… Figen 28 yaşında uzun boylu sarı saçlı dul bir kad.... >>> Devamını Okumak İçin TIKLA

Türbanlı ve Liseliydi

Türbanlı ve Liseliydi


Liseli Seks Hikayeleri Meraklıları Merhabalar, Yaşamış olduğum bu olayla kapalı kızlara bakış açım değişti,daha önceleri bana çok itici, hiç cinselliklik çağrıştırmaz, bakmazdım bile.taki tesadüfen eyüpten binmiş olduğum otobüse kadar. >>>>>>>>  Devamını Oku TIKLA
web analytics